27 Eylül 2018 Perşembe

Yİne Yeniden Taşınma...

 Yazın bitmesine yakın Tanya yeni şok kararını açıkladı : Erkek arkadaşıyla birlikte yaşama kararı aldığını ve İstanbul'a taşınacağını... Atalay bu karara çok üzüldü, 'annem bana ilkokul bitene kadar Bodrum'da yaşayacağız diye söz vermişti' diyerek isyan etti. Daha Portekiz'den döneli 1 yıl bile dolmamıştı.Uygun bir dille Atalay'ı ikna ettik, annesinin bu durumdan haberi bile olmadı, çünkü erkek arkadaşıyla beraber ev bakmaya çoktan İstanbul'a gitmişlerdi . Orada 2 odalı ve mobilyalı bir ev kiraladılar. Tanya , bir daha Bodrum'da yaşamaya niyeti olmadığını söyledi, Narada'da aldırmış olduğu evin ne olacağına karar vermekte zorlandık, bir süre, belki yine karar değiştirir diye, evin satışını bekletmeye karar verdik. 

Bu arada, Tanya'nın Türkiye'deki eğitimle ve okullarla ilgili hiçbir deneyimi olmadığından kendisine okul tavsiyelerinde de bulunduk, tuttukları ev Fenerbahçe'de olduğu için İstanbul'un en başarılı okullarından biri olan Irmak Koleji'nin uygun olacağını kendisine ilettik, gidip okula baktılar, çok beğendiler ve Irmak Kolejine kaydettiler Atalay'ı. Daha sonra, okulların açılmasına az bir süre kala, Atalay'ı da alarak biz de tek yön biletimizle, 8 Eylül 2018 tarihinde, Bodrum'dan İstanbul'a uçtuk, elveda  Bodrum...

İki gün sonra da (10 Eylül 2018) okullar açıldı, 
Atalay yeni öğretmeniyle ilk buluşmasında çok heyecanlıydı, 
Arkadan yeni arkadaşlarıyla ilk tanışma filan derken hoşgeldin 3. sınıf...
Umarım herşey senin için çok güzel olur, çok başarılı bir eğitim hayatı ve çok mutlu bir yaşam seninle olsun, yeni evindeki yaşamın ve yeni okulun senin için mutluluk getirsin, herşey gönlünce olsun Atalayım 💖...

7 Eylül 2018 Cuma

Babasız İlk Yaz 😥

 Yaz yaklaşıyor, Tanya'nın ablası yaz tatili için kızı Palina ile beraber Bodrum'a geldi. Tanya, ablası bizde kalamayacağı için Turgutreis'de yazlık bir ev kiraladı, Atalay'ı da alarak o eve geçti... Zaten yaz sonunda da Narada sitesindeki oturacakları ev bitecek ve oraya taşınacaklar...

Atalay'ı yelken kursuna kaydettik, artık o bir yelkenci 😊⛵

Site arkadaşı Ali Deniz'le hep beraberler...
Tanya ve ablası rahatca yaz tatili yapıp eğlenmeleri için çocuklar çoğunlukla bizde kalıyor. Palina daha önceki yazlarda da bizde kaldığı için bizim sitede çok arkadaşı var.

Deniz kenarında,
veya evde müzik klibi eşliğinde danslar yaparak, 
bazende bahçede oyunlar oynarak, eğlence dolu yaz geçiriyorlar...

24 Haziran 2018 Pazar

Dayanışma Günlerimiz...

 Dayanışmamız devam ediyor, Tanya arada İstanbul'a ablasına gidiyor, sonra Bodrum'a geri dönüyor. Atalay, hep beraber olmamızdan çok mutlu.

Bodrum Golf Kulübünde golfe başladı⛳ , golfte de çok başarılı , hatta 23 Nisan 2018 de yapılan çocuklar arası golf turnuvasında kulüp müdürü kendisine partner olarak Atalay'ı seçti, Atalay harika vuruşlar yaptı, madalyayı kaptı 😊... Ayrıca piyano derslerine de başladı.

Bu arada Tanya ile beraber yaşamanın zorluğunu hissetmeye başladık, ne de olsa hayatında ilk defa özgür olmaya çalışıyordu, ancak, bizim de evde kendi yaşantımızın kuralları vardı, Atalay bebekliğinden beri bizimle birlikte olduğu için onun açısından hiçbir sorun yoktu. Tanya, bir gün geldi ve bizim arkamızdaki yeni yapılmakta olan sitede oturmak istediğini söyledi, erkek arkadaşı da oradan ev alacakmış, hatta erkek arkadaşının anne ve babasının da oradan ev almak istediklerini söyledi. Olumlu karşıladık ve evi Tanya'nın arkadaşı KW (Keller Williams Bodrum) da emlakçılık yapan Yasemin aracılığı ile hemen satın aldık, inşaatın bitimine 6 ay vardı daha. Ev Tanya'nın beğendiği kadar vardı, 3 oda bir salon, 2 banyolu, teraslı özel bahçeli, yüzme havuzlu harika bir evdi. Yaş/kış oturacakları için mantolama da yaptırdık. İşte Narada Sitesi :
NARADA:

Kış geçti, bahar geçti, Atalay 2. sınıfı da bitirdi, karneler alındı...

8 Mart 2018 Perşembe

Tayland Gezimiz...

 Okulda ilk yarı yıl bitti, Atalayımız, öğretmeninin övgü dolu sözcükleriyle bizleri gururlandıran karnesini aldı, az da olsa üzüntü ve sıkıntılardan uzaklaşmak ve biraz hava değişikliği hepimize iyi gelecek. Tayland'a gidiyoruz ailecek...

Bodrum, İstanbul, Dubai derken sonunda Bangkok'a ulaştık. Otelin ardından önce tapınaklar filan gezildi, 
sonra şehir turu başladı...

Atalaycık için Dinasaur Planet'e de gittik, orjinal boyutlarında canlandırılmış dinazorlarla keyifli vakit geçirdik.
Bangkok'da geleneksel Thai danslarını da içeren nefis Siam Niramit Show'a gittik,
Akşam otelin roofuna çıkıp gecelere akmayı ihmal etmedik tabi ki 😉
Daha sonra Bangkok'a göre daha neşeli olan Pattaya'ya geçtik, orada
Milyon Yıl Taş Parkı ve Timsah Çiftliği'ne gittik, Atalay kaplanlarla poz verdi,
fil turundan sonra. fillerle de poz verdi,
timsah şova gittik, ardından timsahları tavukla besledik...
Geceleri Pattaya sokaklarını gezdik, ne yediklerini (akrep, böcek vs..) sokak satıcılarının vitrinlerinden inceledik, önce deneyelim dedik ama cesaret edemedik 😨,
az çok bildiğimiz yiyecekleri yemeyi tercih ettik 😁...
Thai box şovuna 'şiddete karşıyız' diyerek gitmedik, ancak, Atalay'a thai box şortu alarak dedeyle denemesini seyrettik 
Dede ve torunu öylece otelde erkek erkeğe birakıp, biz Tanya ile Alcazar cabaret show'a gittik...
 
Koch Larn adasına gittik ve Ocak ayında okyanusa girdik, dönünce de soğuktan titreyen arkadaşlara 'deniz de çok sıcaktı' diye hava attık 😄 
Son gün, Mini Siam'ı da gezerek hem Tayland'ın tarihçesini öğrendik hem de minyatür bahçeleri ve evlerini keyifle izledik...
O kadar gezmenin, dolaşmanın üstüne, hergün, o ünlü Tayland AYAK MASAJI'nı yaptırmadan dönemezdik tabiiki 😁

20 Aralık 2017 Çarşamba

7 Oldum Artık...

Atalay'ın babasız ilk yaşgünü kutlaması...
Bu yıl da Atalay'ın isteği doğrultusunda konsept seçildi, tarafımdan tüm süslemeler hazırlandı (Orümcek Adam konseptine buradan ulaşabilirsiniz), pasta sipariş edildi, kostümler alındı,
vee Spider Man (Örümcek Adam) oldu Atalay...
Bu sene tüm arkadaşları geldi yaşgününe, ama, biz birşey demesek de kimse babasını getirmedi. 
 Büyük amcası Enis, Atalay'ın yaşgünü için İstanbul'dan geldi...
Mumlar üflendi, pasta kesildi,
arkadaşlarıyla fotoğraflar çekildi, 
bu babasız yaşgününü birlikte başarıyla atlattık
ve bir yaşgünü daha geride kaldı...

20 Kasım 2017 Pazartesi

Yuvaya Dönüş...

Lizbon'da 10 gün kadar kaldıktan sonra, Tanya'ya ve Atalay'a danışıp, onların istekleri doğrultusunda, hep beraber Bodrum'a geri döndük.
Bu işe en çok Atalay sevindi. Lizbon'dan nefret etmiş, tüm kötü anılarını geride bırakmak istemişti. Orada 1 ay kadar gittiği okulundan ayrılıp, tekrar Bodrum'daki eski öğretmenine ve arkadaşlarına kavuşmak çok iyi geldi Atalay'a, annesi artık ilkokul bitene kadar hep Bodrum'da kalacaklarına ilişkin söz verdi Atalay'a, mutlu olması için...
Birlikte kalacak olmamızdan dolayı, evde, Tanya'ya mahremiyet sağlamak açısından, üst kattaki terası kapatıp, orada da yeni bir salon oluşturduk, Tanya'nın arkadaşlarıyla rahat edebilmesi için tabiki...
Atalay'ın odasına masa ve iskemle aldık ve okul için çalışma köşesi hazırladık, artık odasında rahatça ders çalışabilecek. Yukarıda fotoğrafta arkada gözüken de yeni hazırladığımız üst salon, Tanya için de bilgisayar masası ve bilgisayar da var tabii...

2 Kasım 2017 Perşembe

Kabus !!!

1 Ekim 2017...

Hayatta en acı şey evladını kaybetmekmiş, daha önce çok büyük acılar yaşadık, ancak bu bambaşka birşeymiş... 
Evladımıza yetişemedik, torunumuza ve Tanya'ya da yetişemedik. Hayatta en önemli varlığımız oğlumuzun bize biricik emaneti, yaşama tutunmamızı sağlayan tek varlık olan Atalayımıza o travmayı yaşattığımız için de çok acılıyız, tüm gece, babasını kaybetmiş olan oğlunun yanında feryat figan ağlayan bir anneyle tek başına bıraktığımız ve Tanya'nın deyişiyle, 'annesini, tüm gece, bir damla gözyaşı dökemeden, teselli etmeye çalışan' bir çocuk olarak o kabus dolu geceyi Atalayımıza yaşattığımız için çok acılıyız. Keşke hemen haber alabilseydik, keşke Tanya ilk bize haber verseydi, ya da amcasını veya dayısını arasaydı, keşke acıyı birlikte paylaşabilseydik, ancak anlamlandıramadığımız ve hiçbir zaman  sorgulamak istemediğimiz bir nedenle, çook dolaylı bir yoldan ve çook geç haberimiz oldu yavrumuzu kaybettiğimizden...
 Sabah başlayan süreçten, akşam geç saatte haberimiz olduğundan, bulundukları şehir Lizbon'a direkt giden  tüm uçaklar kalkmıştı, gecenin bir saati çıktığımız yola, Barselona üzerinden aktarma ile, ancak sabah varabildik, ertesi gün yani...

Evlerine vardığımızda Atalay evde yoktu,  Tanya, Atalay'ı böyle bir günde sabah erkenden tek başına okula bırakmıştı, Tanya evde yalnızdı. Atalayımızı koşarak gidip okuldan aldık, bizi görünce çok sevindi, 'beni hiç bırakmazsınız değil mi ?' oldu ilk tepkisi. Seni asla bırakmayacağız Atalayım, asla, ne olursa olsun, ASLA...


Atalay'ın, geldiğimiz gün okulunda babasına yazdığı mektup...
''BABAM, SENİN İÇİN ÇOK ÜZÜLDÜK. BİR GÜN,  ORADA TELEFON SATILIYORSA AL, ÇÜNKÜ KONUŞURUZ. SEN DÜNYADA NEFES ALAMIYORSUN, BİZ SENİN GEZEGENİNDE NEFES ALAMIYORUZ 😟''.


Not. Bu not, aşağıda yazılan yoruma yanıttır. Eğer yavrumuzu kaybetmeseydik, 10 gün sonra Portekiz'de yanlarında olacaktık, biletimizi bile almıştık :
Oğlumla Portekiz'e gittikten sonra sürekli görüştük, en son görüşmemiz kaybettiğimiz günden bir gün önce oldu, bizi aradı ve Lisbon'da yapılacak araba yarışlarına gelmemizi istedi, biz de biletimizi aldığımızı sonrakilere gelebileceğimizi söyledik. Aramız çok iyiydi ve sürekli bizi arıyordu, whatsapp'tan görüşüyorduk, aşağıda Güneş'le son görüşmelerimiz ve Tanya'yı Güneş'in kaybından hemen sonra Güneş'in telefonundan ilk aramamız var.
Bu tür yazıların (yorumların) Atalay'a ilerde verebileceği psikolojik zararlardan dolayı (ATALAY'IN büyüdüğünde okuması için) açıklama yapma gereğini duydum...