27 Temmuz 2011 Çarşamba

♥BABAANNEM♥ Hayatımın Kadını

Babaannem, ebeannem, bana hayat veren (doğurtan) hayatımın kadını...
Babaannem, sertifikalı ebe, yedi torun sahibi, mahalledeki tüm çocukların ebe annesi, inanılmaz kocaman yürekli kadın... 
Kendimi bildiğim günden beri, yaz günlerinin gelmesini ve babaannemlere gitmeyi, babaannemin beni o sıcacık yüreğiyle sarıp sarmalamasını, şımartmasını, sevmesini dört gözle beklerdim, babaannemlerde  babaannemle geçirdiğim o inanılmaz günleri hiç unutamam. Halamın üç kızı, yani kuzenlerim ve ben toplam dört kız babaannemde inanılmaz yazlar geçirdik. Her kalışım en az bir hafta sürerdi, dönüşlerim annemin 'yeter artık ağladığın, sonra yine getireceğim söz sana' lafları ve gözyaşları içinde olurdu...
                    
Babaannem 'o inanılmaz kadın', bizleri - ve herkesi- minicik yüreğinden akıttığı o kocaman sevgisiyle sarar, sabırla, özveriyle sadece bizlerle ilgilenirdi, ya da bize sadece bizle ilgilendiği duygusunu yansıtırdı. Sabahtan akşama kadar bizlerle oynar, bizim için yeni yeni oyunlar kurar, nefis sofralar hazırlar, uykularımızdan önce -daha sonra çok aradığım halde başka hiçbir yerde duyamadığım ve okuyamadığım- inanılmaz zenginlikte ve sayıda peri padişahının kızı masallarından anlatır, uyanınca kahvaltımızı hazırlar, gece yatırmadan önce de hepimizi tek tek odun termosifonlu hamamında yıkar, kurular, giydirir, saçlarımızı tek tek tarardı. 
Ben, sevgilerin karşılıksız olduğunu, herkese eşit ve bolca dağıtılabileceğini, sevginin içinde sabır ve özveri barındırdığını babaannemden öğrendim. Ne zaman birşeye üzülsem, haksızlığa uğradığımı düşünsem hemen babaannemi düşünüp sevginin karşılıksız olması ve özveri gerektirdiğini hatırlarım ve geçer üzüntüm.
Babaannemi kaybettiğimizde 10 yaşımdaydım. O zamanlar iki yaşında olan yedinci torununa yemek yedirmek için peşinden koşarken duruvermişti o kocaman yüreği.  İlk 10 yaşımda öğrendim ölümün ne anlama geldiğinisevdiğim insanı bir daha göremeyecek olmanın insana ne kadar acı verdiğini, bir insanın sevdiğini bu kadar çok özleyebileceğini...
Nurlar içinde yat BABAANNEM, senin tırnağın kadar bile olabilmek için neler vermezdim....

3 Temmuz 2011 Pazar

Sonunda Havalar Isındı Galiba ☼

Atalay iki gündür bizdeydi, daha önce de çok kaldı bizde ama havalar hep bir garipti bu yaz. İlk defa ısınmaya başladığını hissettik iki gündür. Hemen balkon sefasına başladık karı- koca. Bu sene Atalay'da katıldı aramıza :))

Çok sevdi balkonu, kuşları, kedileri seyretti, gelene gidene çığlıklar attı. En çok da yoldan geçen arabaları sevdi,  her arabaya tezahürat yaptı, ne de olsa erkek çocuk dedirtecek kadar ...